Akçay' da tatilimizi yaparken oradaki limanlardan feribot ile Burhaniye-Örene gidildiğini öğrendik ve bu tura biz de katılıp feribot ile Ören'e geldik. Feribottaki arkadaşlarla anlaştık dört saat Ören'i gezecektik ve öğlede yaptık. Ören'i gezdik, çok güzeldi ama dört saat bana yetmemişti Ören'i gezmem için, hani bir laf varya 'Kalbim Ege de kaldı' diye işte benim de gönlüm Ören'de kaldı ve Akçay'a geri döndük. Bu yıl sıcaklar başlar başlamaz hemen Burhaniye-Ören'e gittik. Aslında bir arkadaşımızın kızının arkadaşı Burhaniyede evlenecekmiş, bende bu arkadaşıma Burhaniye-Ören'i o kadar çok anlatmıştım ki, tam düğüne giderken arabalarına bizi de aldılar ve ablam ve ben hep birlikte ilk önce Burhaniyedeki düğüne gittik.Ertesi gün hemen ablamla ben arkadaşlardan izin isteyip Burhaniye Ören'e geldik.

Örende bir apart otelde kaldık. Ören'e Saklı Cennet diyorlar.O kadar çok doğru bir söz ki anlatamam, denizin ve yeşilin birleştiği narin ve güzel yerlerden biri, öreni anlatmakla bitiremem, gelip görmek ve görüp yaşamak gerekiyor. Büyük palamut ağaçları var, asırlık ağaçlar, Orman Bakanlığı tarafından mühürlenmiş ve asla kesilmeyecekler. Palamut ağaçlarının o müthiş serinleği insana başka bir haz veriyor, Ören'in denizi ise mavi bayraklı, tertemiz bir deniz, sahili anlatılmayacak kadar uzun ve güzel, sahilinin uzunluğu Öğretmen evleri sitelerinden başlıyor, Altınoluk sahillerine kadar devam ediyor.Deniz görüntüsünün sonu asla gelmiyor.
Örenin denizinden söz edilirde kumundan söz edilmez mi, kumu çok geniş bir alanı kaplıyor ve ince sahil kumu, Ören'in kendine özgü gece pazarı var.Çok güzel sakin bir pazar, hemen hemen ne ararsan var pazarında, sakızlı dondurması çok meşhur ören'in eğer giderseniz sakın sakızlı dondurmasını yememezlik etmeyin. Bir de gözlemesi var örenin ama kendine has bir gözleme, daha önce hiç bir yerde bu kadar lezzetli ve güzeline rastlamamışsınızdır, lütfen gözleme isterken karışık olanı tercih edin, tadı damağınızda kalacak. İlk defa yine Ören'de sucuk köfte ve sucuk döner gördüm.Sucuğun köfte ve dönerini yapmışlar. Sucuğun köftesini ve dönerini oraya getirip insanlara ikram eden iki tane şeker hanımefendi ile tanıştık
onlardan öğrendik tarihçesini, Afyona özgü bir yiyecekmiş sucuğun çeşidi ama onlar Örene getirtmeyi başarabilmiş iki başarılı hanımefendiler ve çok güler yüzlü, konuşkan sevimli hanımlar.

Unutmadan birşey daha paylaşmak istiyorum sizinle, ilk defa Örende çekirdeksiz karpuz yedim çok güzeldi, tavsiye ediyorum mutlaka örene gelince çekirdeksiz karpuz yemelisiniz. Şimdi yazımı okuyunca bana"arkadaş ne çok yiyeceklerden bahsetmişsin" demeyin sakın, çünkü yaşam aynı zamanda yemek yiyerek devam ediyor.

Yazımı bitirirken mutlaka ama mutlaka Burhaniye-Örene gitmenizi tavsiye ediyorum. Saklı Cennet Ören'de rahatı, huzuru, sakinliği, bol güneşi ve bol gölgeyi bulabilirsiniz. Ben yazayım siz de gidin Örene olur mu?
Herkese iyi tatiller, iyi eğlenceler diliyorum.

Sevgiler

Milliyet Blog